Ankara Kedisi

Ankara Kedisi “kediler arasında balerin” olarak kabul edilir. Gücü ve hareket zarafeti ile ayırt edilir. Bu zarif, arkadaş canlısı kedi, yalnız bir kişinin sadık bir arkadaşı olacak ve büyük bir aileye mükemmel bir şekilde uyacaktır.

Bu zarif kedi adını Ankara’dan almıştır. Ankara kedisi Avrupa’da 16. yüzyılda ortaya çıktı. Bazıları, Ankara’nın ortaya çıkmasından önce Avrupa’da uzun tüylü kedilerin olmadığına inanıyordu.

Ankara Kedisi, Anadolu kedisinin tüy uzunluğu genindeki bir mutasyonun sonucudur. Anadolu  kedileri vahşi bir Ortadoğu kedisinin soyundan gelmektedir. Bu nedenle, Ankara kedisi en eski ırklardan biridir. 19. yüzyılda, cins neredeyse ortadan kayboldu. Ankara kedileri sıradan kedilerle karışmaya başladı. Cins, duyarlı yetiştiriciler tarafından kurtarıldı.

Ankara kedisi, kırılgan ve zarif bir yapıya sahip zarif bir kedidir. Kürkü narin, ipeksi bir tüye sahiptir. Ankara kedileri genellikle beyazdır ancak siyah, gri, çizgili ve hatta kaplumbağa kabuğu renkleri vardır. Ankara kedileri bazen çok renkli gözlerle doğarlar: mavi ve kehribar. Ankara kedisi küçük, 25-35 cm boyunda ve 2,5-5 kg ​​ağırlığındadır.

Ankara kedisi aktif bir karaktere sahiptir ve çok oyuncudur. Bir apartman dairesinde yaşamak bu meraklı kediyi sınırlamayacaktır. Çeviktir ve yükseğe tırmanabilir, bu yüzden onu perde rayında veya buzdolabında bulursanız şaşırmayın. Bundan memnun değilseniz, kedinize oynaması ve tırmanması için bir yer vermeye değer. Ankara kedisi sadece bir kişiye bağlıdır ama herkesin dikkatini çekmeyi sever. Yalnızlığa tahammül etmez, bu nedenle kediyi uzun süre yalnız ve gözetimsiz bırakmayın. Evin dışında çok zaman geçiriyorsanız, kedinize tüylü bir arkadaş edinmeye değer olabilir.

Bu cinsin genellikle herhangi bir sağlık sorunu yoktur. Ankara kedisi özenli bakım gerektirmez. Haftada bir kez tarayın ve bazen yıkayın. Bu arada, çoğu Ankara kedisi suyu sever, bu nedenle evcil hayvanınızı yıkamak zor olmayacaktır. Bir Ankara kedisi için traş ettirmek gerekli değildir ve böyle lüks bir kürk mantoyu kesmeye değer mi?